1. Ana Sayfa
  2. Ortopedi

Kalça Eklemi Kireçlenmesi (Koksartroz) Nedir?

Kalça eklemi kireçlenmesi belirtileri nelerdir? Risk faktörleri kimlerde daha fazladır? Hastalığın tedavi yöntemleri nelerdir? Ve çok daha fazlası...

Kalça Eklemi Kireçlenmesi (Koksartroz) Nedir?
0

Daha önce “kireçlenme (osteoartrit) nedir?” adlı makalemde sizlere eklemlerde meydana gelen aşınmanın gerçek mekanizmasını anlatmıştım. Onu okuduktan sonra bu yazımı daha iyi anlayabilirsiniz. Kalça eklemi kireçlenmesi dizle birlikte en sık gördüğümüz aşınmalardan biridir. İnsan hayat kalitesini oldukça düşüren ve yürümeyi ciddi anlamda kısıtlayan ilerleyici bir hastalıktır.

Kalçanın osteoartriti eklem yapılarının dejenerasyonu (aşınması) ile karakterize engelleyici bir hastalıktır. Kalça eklemi, ağırlığınızı taşıdığı için aşınma ve bozulmaya en sık uğrayan eklemlerdendir. Kalçanın en sık rastlanılan hastalığıdır diyebilirim aslında. Kesin nedeni bilinmemekle birlikte çeşitli sebeplerle bu eklemi oluşturan kıkırdağın yıpranması ve alttaki kemiklerin deforme olması sonucu ciddi ağrı yaratan aynı zamanda da yürümeyi kısıtlayan bir durumdur.

Risk faktörleri nelerdir?

  • ileri yaş
  • eklemin aşırı kullanımı
  • obezite
  • önceki yaralanmalar
  • eklem yapısını bozan hastalıklar (Kalça displazisi, Perthes hastalığı, SCFE hastalığı vb.)

Kalça Eklemi Kireçlenmesi Belirtileri

Hastalardaki en önemli şikayet tutulan kalça ekleminde ağrıdır. Başlangıçta sızı şeklinde olan bu durum hastalığın ilerlemesi ile birlikte şiddetlenir. Erken evrelerde hareket ile artan ve istirahatle azalan bir ağrı söz konusu iken ileri evrelerde normalde şikayet oluşturmayan basit günlük aktiviteler sırasında bile sıkıntı oluşturabilir. Özellikle son evrede(tip 4) gece uykudan uyandıracak ve uyku düzenini bozacak kadar ağrı görülmektedir.

Hastalık ilerledikçe doğru orantılı olarak hareket kabiliyeti de kısıtlanır. Ağrının şiddeti her zaman aynı değildir. Arada sessiz(ağrısız) dönemler yaşanabilir, bu iyileşme anlamına gelmez. Bazı hastalar bunu hava durumuna bağlar ama gerçekte öyle değildir. Romatizmal alt yapısı olan hastaların bazılarında ağrıda mevsimsel değişiklikler görülebilir.

Hastalığın ilerlemesiyle birlikte kalça eklem yuvasında meydana gelen bozulmalar ve aşınmalar sonrası bacaklarda boy farkı meydana gelip hastaların yürüyüşlerinde bozulmalar oluşabilir.

Teşhis nasıl konur?

Klinik ve radyolojik bulgularla tanı konmaktadır. İyi bir fizik muayene ile ağrının kalçadan geldiğini tespit ettikten sonra genel olarak geleneksel röntgenler tanı koymada yeterli olmaktadır. Ancak röntgene yansımayan eklem içini ilgilendiren kireçlenmeler veya ek patolojileri ayırt etmek için MR ve Tomografi gibi ileri görüntüleme sistemlerinden de yararlanılabilir.

kalca-eklem-kireclenmesi

Tedavi yöntemleri nelerdir?

İlk tedavi yaşam tarzı değişikliklerini, fiziksel önlemleri (eklem destek cihazları, mesleki terapi, kilo kaybı) ve ağrı kesici ilaçları (NSAID’ler) içerir. Gerektiği hallerde fizik tedavi yöntemleri de ağrı ile mücedalede yardımcı olabilir. İlerleyen dönemlerde baston veya koltuk değneği gibi ekleme binen yükü azaltmaya yarayacak olan destekleri kullanmak gerekebilir.

Tıbbi müdahaleler hastanın yaşam kalitesini iyileştiremezse, kesin tedavi cerrahi yöntemlerle olmaktadır. Açısal yanlışlıkların yapılacak kesilerle düzeltilmesi ya da protezler(artroplasti) gibi eklem yüzeyinin değiştirildiği cerrahi prosedürler gerekli olacaktır.

Kalça eklemi kireçlenmesi tedavisinde günümüzde en etkili ve yaygın yöntem kalça artroplasti ameliyatlarıdır. Bu yöntemde bozulmuş olan kalça ekleminin hasarlı bölümleri komple çıkarılarak yerine çeşitli alaşımlardan oluşan metal protezler takılır ve sonuçta yapay bir kalça eklemi oluşturulur. Seramik protezler dayanma süreleri uzun olduğundan genç hastalarda tercih edilir.

Hangi yaşlarda artroplasti yapılmalıdır?

Net ve belirli bir yaşı yoktur. Hastanın kalça durumuna ve yaşam fonksiyonlarına göre 20’li yaşlarda zorunda kalınan vakalarda olmaktadır ancak bu nadirdir ve hiç istenmeyen bir durumdur.

Bu ameliyatta genel kabul 60-65 yaşından sonra yapılmasıdır. Bunun nedeni zamanla eklemi oluşturan protez parçalarının aşınması veya kemik içerisindeki protezin gevşemesi sonucu tekrar ameliyat gereksiniminin oluşmasıdır.
60 yaşından küçük olan hastalar daha aktif, daha enerjik ve hareketli olacağı için erken yaşlarda yapılan protez ameliyatları kullanılan malzemenin ömründe kısalmaya, kısa sürede gevşemelere ve yeni ameliyatlara gereksinimi daha fazlalaştırmaktadır.

Ben de hastalarıma mümkün mertebe 60 yaşından sonra bu ameliyatı olmaları konusunda bilinçlendiriyor ve o süreç içinde yaş kazanmaya yönelik çeşitli tedaviler ve öneriler ile takip ediyorum.
Tabi ki zorunda kalınan vakalarda yaş gözetmeksizin bu ameliyat yapılabilmektedir. Gelişen teknolojiyle beraber komplikasyon risklerini en aza indirmeye çalışmaktayız.

Kalça protezi ameliyatının komplikasyonları nelerdir?

Artroplasti ortopedinin en ciddi ameliyatlarından biridir ve komplikasyonlara da açıktır haliyle. Her ameliyat, öncesi ve sonrasıyla bir bütündür tabi ki ama ortopedi ameliyatları oldukça tekniktir ve ciddi hataları kaldırmayacak kadar dikkat gerektiren işçilik ister.

Dipnot!!!

Komplikasyon: hekimin tıbbi müdahaleyi gerçekleştirirken her şeyi doğru yapmasına rağmen yine de istenmeyen bir sonucun meydana gelmesi demektir. Diğer bir deyişle “tıbbi hata” demek değildir (bilinçli olmak önemlidir sevgili okur).

Yani iş sadece cerrahta bitmez aslında, ameliyat sonrası dönemde hastanın sorumluluğu başlar. Yara bakımına dikkat etmesi, riskli hareketlerden kaçınması ve gerekli egzersizleri yapması vb gibi tedavi sonucunu etkileyen hasta sorumlulukları vardır.

Görülme ihtimali olan komplikasyonlardan çeşitli örnekler verelim:

  • Anestezi ile ilgili olanlar,
  • Ameliyat sırasında damar-sinir yaralanmaları,
  • Protezin yerleştirilmesi esnasında kemikte oluşabilecek kırık,
  • Fazla kan kaybı,
  • Ameliyat sonrasında yara yerinde ya da protez çevresinde enfeksiyon gelişmesi,
  • Tromboemboli (bacak damarlarındaki pıhtının atması sonrası diğer organlarda yaratacağı sorun),
  • Erken dönemde protezin gevşemesi…

İstenmeyen bu durumları önlemek için ameliyat öncesi ve sonrası dönemde ameliyatı gerçekleştiren ekip gereken önlemleri almaktadır. Ve hastaya riskleri en aza indirecek gereken koruyucu medikal tedaviyi vermektedirler.

Ortopedide altın kural erken harekettir. O yüzden Doktorla Yüz Yüze ekibinin “Sağlık İçin Harekete Geç” mottosu da bu durumun önemine dikkat çekmektedir. Hastaların ameliyat sonrası dönemde erken ayağa kaldırılması ve yürütülmesi oldukça mühimdir. Hastanın günlük hayatına bir an önce döndürülmesi ile bu komplikasyonlar minimuma indirilmiş olur.

Sağlıklı günleriniz olsun…

BU MAKALEYE EMOJİYLE TEPKİ VER!

Yazar Hakkında

Yorum Yap